DEVA Partili Ekmen, 26 Haziran 2025 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan yeni düzenleme üzerine Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde harekete geçti. Söz konusu düzenleme, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na kıyı kenar çizgisinin deniz yönünde kalan ormanlık alanları turizm yatırımları için tahsis etme yetkisi tanıyor. Ekmen, bu gelişmenin kamu yararına ve Anayasa’ya aykırı olduğunu belirterek, konuyu bir soru önergesiyle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un dikkatine sundu.
"Kıyılar Halka Aittir, Özel Yatırımlarla Engellenemez"
Milletvekili Ekmen, Anayasa’nın 43. maddesine atıfta bulunarak, kıyıların kamuya ait alanlar olduğunu ve herkesin eşit şekilde yararlanma hakkı bulunduğunu hatırlattı. “Kıyılar anayasal olarak halkındır. Ancak yıllardır bu hakkın nasıl daraltıldığını, özel işletmelerin şezlong, giriş ücreti ve bariyerlerle halkı kıyılardan uzaklaştırdığını gördük. Şimdi ise bu yetkinin orman alanlarını da kapsayacak şekilde genişletilmesi kabul edilemez. Bu düzenleme Anayasa’ya açıkça aykırıdır” ifadelerini kullandı.
1982 tarihli 3621 sayılı Kıyı Kanunu’nun kamu mülkiyetini esas aldığına vurgu yapan Ekmen, son yıllarda yapılan değişikliklerle bu yasanın ruhunun zedelendiğini belirtti. Özellikle özel sektöre verilen tahsislerin kamu yararını ikinci plana ittiğini savundu.
Ekmen’in Bakan Kurum’a Yönelttiği Sorular Şu Şekilde:
“2022’den itibaren kıyı kenar çizgisi mesafesi 100 metreden 50 metreye düşürülen toplam kıyı uzunluğu kaç kilometredir? Hangi iller bu uygulamadan etkilenmiştir?
Son 3 yılda kıyı bölgelerinde kamu alanlarından özel işletmelere tahsis edilen yerlerin sayısı ve toplam alanı ne kadardır? Bu tahsisler hangi tür yatırımları kapsamaktadır (otel, marina vb.)?
2022–2025 arasında koruma altındaki kaç alan turizme açılmıştır?
Haziran 2025’te yürürlüğe giren düzenleme sonrası hangi projelere deniz kıyısındaki ormanlık alanlarda yatırım izni verilmiştir? Bu projeler ÇED sürecinden geçmiş midir?
Kıyı Kenar Çizgisi belirleme ve yapılaşma yetkisi verilen valiliklerin karar süreçleri nasıl denetlenmektedir?
Kıyılarda halkın kullanımına açık olması gereken alanların oranı nedir? Fiili erişimi olmayan kıyı uzunluğu kaç kilometredir?
Kıyı Kanunu’nun ihlal edildiği gerekçesiyle Bakanlığa yapılan şikâyet sayısı son 3 yılda kaçtır?
Türkiye’nin kıyı koruma politikaları, AB direktifleri ve uluslararası standartlarla karşılaştırıldığında ne seviyededir?
Bakanlık yeni bir kıyı koruma stratejisi hazırlamakta mıdır? Bu sürece yerel yönetimler ve STK’lar dâhil edilecek midir?
Kıyı yatırımlarının kamu fonlarına katkısı nedir? Elde edilen gelirlerin ne kadarı çevresel korumaya aktarılmaktadır?”
