Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, TRT Çukurova Radyosu’nda Seda Uslu Sarıoğlu’nun sorularını yanıtladı. Çakır, kentte son yıllarda hızla büyüyen gıda sanayisinin arkasındaki dinamikleri ve MTSO’nun bu alandaki hedeflerini anlattı.
“Mersin tarımda güçlü bir kent,” diyen Çakır, kentin hem üretim hem de pazarlama alanında köklü bir geçmişe sahip olduğunu vurguladı. “Bakliyat burada yetişmiyor ama dünya bakliyat piyasası Mersin’de belirlendiği için güçlüyüz,” ifadelerini kullanan Çakır, Mersin’in tarım ile sanayiyi entegre edebilmiş nadir şehirlerden biri olduğuna dikkat çekti. Mersin’in avantajlarını sıralayan Çakır, Agropark’ın, Gıda İhtisas OSB’lerin ve TÜİOSB’nin varlığının üreticilere büyük katkı sağladığını, ayrıca liman ve lojistik altyapısının kenti gıda sanayinde stratejik bir konuma taşıdığını belirtti.
“Katma değeri yüksek ürünlerle rekabet etmeliyiz”
MTSO’nun gıda sanayisi vizyonuna değinen Hakan Sefa Çakır, “Artık dünyada rekabet kolay değil, markalaşmak zorundayız” dedi. Mevcut üretim gücünü katma değeri yüksek ürünlerle desteklemenin önemine dikkat çeken Çakır, şu ifadeleri kullandı: “Standart bir limonu 1-2 Euro’ya satıyoruz ama katma değerli hale getirirsek 10-50 Euro’ya satabiliriz. Bunun yolu Ar-Ge’den, teknolojiden ve inovasyondan geçiyor.” Bu kapsamda Mersin’de çeşitli Ar-Ge çalışmaları yürütüldüğünü söyleyen Çakır, gıda ürünlerinin kabuklarından, çekirdeklerinden veya atıklarından yeni ürünler geliştirildiğini; böylece sıfır atık yaklaşımının sanayiye entegre edildiğini vurguladı.
TÜBİTAK iş birliğiyle inovasyon hamlesi
MTSO’nun TÜBİTAK ile başlattığı yeni iş birliği hakkında da bilgi veren Çakır, TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) ziyaretlerinin Mersin için önemli bir dönüm noktası olduğunu belirtti. “Orada narenciye kabuklarından içecek tozları, süt kullanılmadan yapılan dondurmalar, bakliyattan üretilen sağlıklı kremalar gördük. Çok etkilendik ve TÜBİTAK’ı Mersin’e davet ettik,” diyen Çakır, TÜBİTAK heyetinin Mersin’deki gıda firmalarını ziyaret ederek katma değerli ürün geliştirme çalışmaları başlattığını söyledi. MTSO Başkanı, önümüzdeki dönemde büyük gıda firmalarının ve KOBİ’lerin TÜBİTAK Gebze tesislerindeki Gıda İnovasyon Platformu (TÜGİP) ile iş birliği içinde olacağını açıkladı. “Firmalar burada deneme üretimleri yapabilecek, akademisyen desteği alabilecek. Ürün tutarsa kendi tesislerini kurabilecekler,” dedi.
“Sıfır atıkla yeni besin değerleri oluşturuyoruz”
Besin değeri artırılmış ürünlerin Mersin’in yeni vizyonunun merkezinde yer aldığını belirten Çakır, kentin narenciye, bakliyat, zeytin ve deniz ürünleri açısından büyük potansiyele sahip olduğunu vurguladı: “Balık kılçığından kolajen, zeytin çekirdeğinden yeni ürünler, limon kabuğundan toz içecekler üretiliyor. Hiçbir şey atık olmuyor. Tamamen sıfır atıkla çalışan sistemler geliştiriyoruz.” Bu çalışmaların hem çevresel sürdürülebilirlik hem de ekonomik katma değer açısından Mersin’e yeni bir vizyon kazandırdığını ifade eden Çakır, yerli üreticilerin de bu sürece aktif olarak dahil olduğunu belirtti.
“Gıda ve tarım geleceğin sektörü”
Röportajın sonunda Türkiye’nin gıda ihracatındaki geleceğine dair değerlendirmede bulunan Çakır, “Gıda ve tarım geleceğin sektörleri. Toprağımız, suyumuz, limanımız, sanayimiz var. Doğru yapılanma ve yeşil dönüşümle çok daha ileriye gidebiliriz,” dedi. Tamamen Ar-Ge’ye dayalı, inovatif ve sürdürülebilir üretim modeline geçilmesi gerektiğini vurgulayan Çakır, “Katma değerli ürünlerle hem üretici, hem ihracatçı, hem lojistik sektörü kazanacak. Ülkemiz kazanacak,” ifadelerini kullandı.
