Mersin, 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü’nde anlamlı bir etkinliğe ev sahipliği yapıyor. Yenişehir ilçesinde açılacak farkındalık standıyla birlikte şehir genelinde uyarıcı afiş ve pankartlar yerleştirildi.
İl Çocuk Hakları Koordinatörü Mustafa Sarı, günün önemine dikkat çekerek, “12 Haziran bir kutlama değil, toplumu bilinçlendirme günüdür,” dedi. Bu gün, 2002 yılında Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından çocuk emeğine karşı küresel farkındalık oluşturmak amacıyla ilan edilmişti.
Türkiye genelinde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı koordinasyonunda yürütülen çalışmalar, 81 ilde çocuk hakları komiteleri aracılığıyla sürdürülüyor. Mersin de bu kapsamda aktif rol üstlenerek çocuk emeğine karşı dikkat çekici projelere imza atıyor.
Çocuk Hakları Anayasal Güvence Altında
Çocukların fiziksel ve ruhsal gelişimlerini olumsuz etkileyen işlerde çalıştırılması, insan hakları ihlali olarak değerlendiriliyor. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 41. ve 50. maddeleriyle çocuklar her türlü istismara karşı koruma altına alınmış durumda. Ayrıca çıkarılan yasalar ve ulusal eylem planlarıyla çocukların korunmasına yönelik çok sayıda adım atılıyor.
Mersin’den Türkiye’ye Örnek Uygulama
Mersin’de 2006 yılından bu yana aktif olan "Çocuk Koruma Mobil Ekipleri", sokakta çalışan çocukların eğitime kazandırılmasını hedefliyor. Mersin Büyükşehir Belediyesi, Emniyet Müdürlüğü ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü gibi kurumların desteğiyle yürütülen bu çalışmalar, haftanın beş günü aralıksız şekilde devam ediyor. Bu kapsamda, 1 Ocak – 11 Haziran 2025 tarihleri arasında 110 çocuk sokaktan kurtarıldı.
Ayrıca, Akdeniz ve Toroslar ilçelerinde dezavantajlı bölgelerdeki 1.810 çocuk kültürel ve sosyal etkinliklerden faydalandırıldı. Farkındalığı artırmak amacıyla 10 bin uyarı içerikli karton simit dağıtılırken, 100’den fazla billboard ve pankart şehirdeki yoğun noktalara asıldı. TRT ve Anadolu Ajansı gibi medya kanallarında bilgilendirici içeriklere yer verildi.
Toplum Duyarlılığı En Önemli Adım
Çocuk işçiliğinin tamamen ortadan kaldırılabilmesi için yalnızca resmi kurumların değil, tüm toplumun konuya duyarlı olması gerektiği vurgulanıyor. Bilinçli vatandaşlar ve etkili iş birlikleri, çocukların güvenli ve sağlıklı bir geleceğe ulaşması için hayati önem taşıyor.
