Mersin Emek ve Demokrasi Platformu ve Eğitim-Sen Mersin Şubesi, Filistin halkına yönelik saldırılara karşı kamuoyuna güçlü bir adalet çağrısında bulundu. Açıklamada, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü saldırıların sadece askeri bir çatışma değil, insan haklarını hiçe sayan bir yok etme politikası olduğuna dikkat çekildi.
"ULUSLARARASI HUKUK, SİVİLLERİN HEDEF ALINMASINI YASAKLAMAKTADIR"
Yapılan açıklamada, Gazze’de sivillerin hedef alınmasının uluslararası hukuka aykırı olduğunu vurgulayarak, “Uluslararası hukuk, sivillerin hedef alınmasını yasaklamaktadır. Ancak Gazze'de gerçekleştirilen saldırılar, çocuklar ve kadınlar dahil binlerce masum insanın hayatını kaybetmesine neden olmuştur. Bu saldırılar, yalnızca askeri operasyonlar olarak değil, bir halkın sistematik olarak yok edilmesine yönelik bir politika olarak değerlendirilmelidir” denildi.
ULUSLARARASI SESSİZLİK ELEŞTİRİLDİ
Filistin halkının yıllardır süren işgal ve abluka nedeniyle büyük bir insani krizle karşı karşıya kaldığı vurgulanan açıklamada, “Ancak uluslararası toplum, bu zulme karşı yeterli tepki göstermemekte ve İsrail'in saldırılarını durdurmak için somut adımlar atmaktan kaçınmaktadır. Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlar, Filistin'deki insan hakları ihlallerini kınamakla yetinmekte, ancak İsrail'e karşı etkili yaptırımlar uygulamamaktadır” ifadeleri kullanıldı.
“ULUSLARARASI TOPLUMUN KAYITSIZ KALMASI, FİLİSTİN HALKININ YALNIZ BIRAKILDIĞINI GÖSTERMEKTEDİR”
Açıklamada bu sessizliğin Filistin halkının yaşadığı durumların normalleştirilmesine ve İsrail'in uluslararası hukuku ihlal etmesine göz yumulmasına neden olduğu söylenerek, “Filistin Kurtuluş Örgütü, uluslararası toplumun bu sessizliğini "alnında bir leke" olarak tanımlamış ve dünya devletlerinin İsrail'e baskı yapmamasını büyük bir adaletsizlik olarak değerlendirmiştir. Gazze'de yaşanan yıkım, açlık ve susuzluk gibi insani krizler karşısında uluslararası toplumun kayıtsız kalması, Filistin halkının yalnız bırakıldığını göstermektedir” denildi.
Platform şu taleplerini açıkladı:
“İsrail'in Filistin'deki sivillere yönelik saldırıları derhal durdurulmalıdır. Uluslararası toplum, İsrail'in işlediği savaş suçlarını bağımsız bir şekilde soruşturmalı ve sorumluları adalet önüne çıkarmalıdır. Filistin halkının özgürlüğü ve bağımsızlığı için uluslararası destek artırılmalıdır. Halkların kardeşliği ve eşitliği temelinde, tüm dünya devletleri Filistin halkının yanında durmalıdır. Çocukların ve kadınların korunması için acil insani yardım sağlanmalı, savaş mağdurlarına psikolojik ve fiziksel destek verilmelidir. İsrail'in savaş suçları Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından tam kapsamlı bir şekilde soruşturulmalı ve uluslararası yaptırımlar uygulanmalıdır. Okulların, ibadethanelerin ve hastanelerin hedef alınması uluslararası hukuk çerçevesinde savaş suçu olarak değerlendirilerek, İsrail’e karşı yaptırımlar uygulanmalıdır. ABD'nin Gazze'yi boşaltma planı uluslararası hukuk çerçevesinde savaş suçu olarak değerlendirilerek, Filistin halkının zorla yerinden edilmesine karşı küresel bir duruş sergilenmelidir. Uluslararası toplum, Filistin halkına yönelik saldırılar karşısındaki sessizliğini bozmalı ve İsrail'e karşı somut yaptırımlar uygulamalıdır.”
“HERKESİ SES ÇIKARMAYA DAVET EDİYORUZ”
Açıklamanın sonunda, "Bu çağrı, yalnızca Filistin halkı için değil, tüm insanlık için bir adalet mücadelesidir. Sessiz kalmak, zulmü onaylamak demektir. Bizler, eşit ve özgür bir dünya için sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Adalet, özgürlük ve halkların kardeşliği için herkesi ses çıkarmaya davet ediyoruz" ifadelerine yer verildi.
