Sendika, çocuk işçiliğini sistematikleştiren MESEM uygulamalarının derhal kapatılmasını talep etti ve ihmali bulunan tüm sorumluların en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi.
Eğitim ve bilim emekçilerinin örgütlü gücü Eğitim-Sen, Anamur’da yaşanan ve 16 yaşındaki bir çocuğun yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan trajik olayın ardından sert bir açıklama yayımladı. Sendika, Alperen Uygun’un bir asansör firmasıyla gittiği inşaatta 3. kattan düşerek hayatını kaybetmesini büyük bir öfke ve üzüntüyle karşıladıklarını belirtti.
Mesleki Eğitim Değil, Çocuk Katliamı
Eğitim-Sen, Alperen Uygun'un ölümünün münferit bir kaza olmadığını, aksine çocukların ucuza ve güvencesiz çalıştırılmasına olanak tanıyan politikaların ve çocuk işçiliğini sistematik hale getiren MESEM uygulamasının doğrudan ve korkunç bir sonucu olduğunu savundu.
Sendika, MESEM uygulamasına ilişkin net tavrını şu ifadelerle ortaya koydu:
"16 yaşındaki bir çocuğun can verdiği bu olay, MESEM adı altında meşrulaştırılan çocuk işçiliğinin acı ve somut bir sonucudur. Çocuklarımızın yeri şantiyeler, fabrikalar, tarlalar değil; okul sıralarıdır. Geleceğimizin teminatı olan çocukların, ucuz işgücü olarak sermayenin insafına terk edilmesi ve bu uğurda hayatlarını kaybetmeleri kabul edilemez."
Açıklamada, MESEM'lerin artık bir eğitim kurumu olmaktan çıktığı, yoksulluğun dayatılmasıyla birlikte çocukları eğitimden kopararak denetimsiz, güvencesiz ve tehlikeli çalışma ortamlarına sürüklediği belirtildi. Bu durumun, çocukların en temel hakkı olan eğitim hakkının gaspı olduğu vurgulandı.
Bakanlığa Yönelik Sorumluluk Çağrısı
Eğitim-Sen, yaşanan her çocuk iş cinayetinde, bu sistemi teşvik eden ve denetim görevini layıkıyla yerine getirmeyen bakanlığın sorumluluğunun büyük olduğunu dile getirdi. Ekonomik çıkarların, çocukların yaşam hakkının önüne geçemeyeceği uyarısı yapıldı.
Talebimiz Net: MESEM'ler Kapatılsın!
Sendikanın yetkililere ve kamuoyuna yönelik talepleri üç ana başlıkta toplandı:
MESEM Uygulamaları Derhal Durdurulmalı ve Kapatılmalıdır! Mesleki eğitimin, sermayenin ucuz işgücü ihtiyacına göre değil, bilimsel, kamusal ve öğrenci merkezli bir yaklaşımla, Milli Eğitim Bakanlığı'nın tam denetiminde verilmesi talep edildi.
Sorumlular Yargılansın! Alperen Uygun'un ölümüne neden olan inşaat firması yetkilileri ve gerekli denetimleri yapmayarak ihmali bulunan tüm sorumlular derhal tespit edilmeli ve en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Sendika, bu olayın bir cinayet olduğunu ve hesabının sorulması gerektiğini belirtti.
Çocuk İşçiliğine Son! Türkiye'de yoksulluğu ortadan kaldıracak, tüm çocukların eşit ve parasız eğitim almasını sağlayacak politikaların ivedilikle hayata geçirilmesi gerektiği vurgulandı.
Eğitim-Sen, açıklamasının sonunda Alperen Uygun'un ailesine ve tüm eğitim camiasına başsağlığı dilerken, çocuk işçiliğini meşrulaştıran bu karanlık düzenle sonuna kadar mücadele edeceklerini bir kez daha ilan etti:
"Çocuklarımızın canı, kar hırsına kurban edilemez! Çocuk İşçiliği İnsanlık Suçudur" dedi.



