Tansiyon, her yaşta önemli bir sağlık göstergesi olmasına rağmen, yaş ilerledikçe bu parametredeki değişimler sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Prof. Dr. Aynur Özge, yaşlanan bireylerde görülen tansiyon düşüklüğünün ciddiyetine dikkat çekiyor.
TANSİYON NEDİR?
Tansiyon, kalbin pompaladığı kanın damarlara uyguladığı basıncı ifade eder. Büyük tansiyon (sistolik), kalbin kasılma sırasında damarlara uyguladığı basıncı; küçük tansiyon (diyastolik) ise kalbin dinlenme sırasında damarlarda kalan basıncı ifade eder.
DÜŞÜK TANSİYONUN NEDENLERİ
Prof. Dr. Aynur Özge, yaşa bağlı olarak tansiyon düşüklüğüne yol açan başlıca nedenleri şöyle sıralıyor:
Otonom Sinir Sistemi Değişiklikleri
Damar Esnekliğinin Kaybı
Kalp Debisinin Azalması
Su ve Elektrolit Kaybı
Tansiyon İlaçlarının Yan Etkileri
BEYİN SAĞLIĞI ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Düşük tansiyon, beyne yeterli kan ve oksijen gitmemesine neden olarak bilişsel fonksiyonlarda azalmaya, bayılma riskine ve uzun vadede demans riskine yol açabiliyor.
TANSİYON İLAÇLARI KULLANIMINA DİKKAT!
Yaş alan bireylerin tansiyon ilaçlarını kullanırken dikkat etmeleri gereken noktalar arasında düzenli tansiyon takibi, doz ayarlamaları ve ani pozisyon değişikliklerinden kaçınmak yer alıyor.
HİPONATREMİ RİSKİ
Prof. Dr. Aynur Özge, "Aşırı sıvı alımının veya tansiyon ilaçlarının yan etkisinin hiponatremi riskini artırabileceğine dikkat çekiyor. Hiponatremi, kandaki sodyum seviyesinin düşmesine yol açarak ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Yaş ilerledikçe tansiyon değişimleri kaçınılmazdır; ancak bu durumun ciddiyetinin farkında olmak ve gerekli önlemleri almak hayati önem taşıyor" dedi.
Sağlıklı ve zinde bir yaşam için tansiyon takibinin önemini vurgulayan Prof. Dr. Aynur Özge, yeterli sıvı alımına ve dengeli beslenmeye dikkat edilmesini öneriyor.
