Dolmuşa bindiği zaman karşılaştığım durumlardan kısa kısa bahsetmek istiyorum. Geçen gün Elvanlı dolmuşuna bindim. Klima kapalıydı. Arkadaki kadın seslendi klima neden kapalı dedi, şoför hemen kapıyı açtı. Trafik polislerini görünce kapıyı hemen kapatıp klimaları açtı. Demek ki klimanın çalışması için yolcunun istediği değil de, Trafik polisinin korkusu ve cezası etkilidir. İnsan olarak neden işimizi doğru düzgün yapmıyoruz. Bir işi doğru düzgün yapabilmek için neden korku zoruyla yapıyoruz.
Mezitli dolmuşuna bindim. Şoför telefonla, küfür yağdırıyor birilerine... Dolmuşçuların en önemli sorunlarından biri de dakika sorunudur. Dakika sorunu şoförleri etkilediği kadar yolcuları da etkiliyor. Kimi zaman şoförler çok hızlı gidiyor. Kimi zamanda çok yavaş gidiyor. Hızlı gittiği zaman yolculara acele ettiriyor. Yaşlılar, hamileler, bebekli kadınlar bu durumdan çok etkileniyor. Yolcu yerine oturmadan hızlı gidiyor...
Aynı güzergahta birden fazla hat olunca, yolcu kapma yarışı oluyor. Duraklarda arabalar birbirini sıkıştırıyor. Birbirine yol vermiyor. Sözlü satışmalar kavgaya dönüşüyor. Bu da yolcuyu çok etkiiyor.
Bayramın üçüncü gününde Cumhuriyet dolmuşunun şoförü son ses müzik açmış gidiyordu. İnsanlar rahatsız olsa da şoförün umurunda değildi.
Kentte dışarıdan gelenler ya da kentimizde yaşayanlar gideceği yere hangi dolmuşun gideceğini bilmiyorlar. Bu konuda şoförlerden yardım alıyorlar. Bazı şoförler bir yolcu fazla almak adına yolcuya yalan söyleyip, seni götürürüz diyorlar. Vatandaş adresi bilmediği için yalan söyleyen şoförün kurbanı olup sıcağın altında dakikalarca yürüyor.
Her önüne gelen şoför olmamalıdır. Toplu taşımada günde binlerce insan taşıyorlar. Hatta şoför olmanın kuralları olmalıdır.
Kentimizle iyi şoförlerimiz de var. Güler yüzlü, dikkatli inmesi konusunda uyaran, arabaya alkollü binen yolcusunu alttan alarak onu gideceği yere kadar götüren, parası olmadığı halde onlarca yolcuğu ineceği yere kadar Şoförler var. İşini layığa yapan şoförlere diyecek sözümüz yok, yapmaya diyecek sözümüz çoktur.