Var oluşumuzdan bu yana hep bir savaş içerisindeyiz. Bize uzak bize yakın bizi ilgilendiren ya da ilgilendirmeyen. Hangi savaş olursa olsun orda bir can ölüyorsa hepimizi ilgilendiren bir savaştır. Özellikle sivil halk ve en çokta hiçbir şeyden haberleri olmayan çocuklar. Korkulu çığlıkları bize insan olduğumuzu hatırlatmalı. Tarih boyunca insanoğlunun yaşamış olduğu acı dolu savaşlardan ders çıkarılmıyor ve her an her herkes savaşa hazır bir durumda. Hangi yüz yılda yaşarsak yaşayalım çözülemeyen sorunların sonu savaşa çıkıyor. İnsanoğlunun içinde nasıl bir kin bir nefret bir acımasızlık varsa bitmiyor savaşmaktan geri kalmıyor. Genelde savaşanların değil savaştıranların kazandığı bir savaş vardır. Savaştıranın temel sebebi ekonomik çıkarları. Onların ekonomik çıkarları yüzünden taraflar kayıplarıyla insanlar acılarıyla kalır. Savaşın gerisinde kalanlarda buna şahitlik eder. Tıpkı şimdi yani 24 Şubat'ta Rus lideri Putin Ukrayna'yı işgale başladıklarını, Rus ordusunun askeri tesislere füze saldırıları gerçekleştirdiğini televizyonlardan duyurmasıyla halkın kaçışına çaresizliğine şahitlik ettiğimiz gibi.
Peki, bu savaş neden çıktı? Ukrayna Sovyetler Birliğinin eski üyelerinden biriydi. Kendisine sınır olan Ukrayna'nın Avrupa'ya yakınlaşması Rusya'nın tepkisine yol açtı. Rusya 2014'te Kırımı ilhak etti. Daha sonra Ukrayna'nın diğer bölgelerinde yaşayan Rus yanlılarına destek vererek iç karışıklıklar yarattı. Kendisine savaş ortamı hazırlarken savaş hazırlıklarını da ihmal etmedi ve sınırlarda asker biriktirmeye başladı. Rusya Ukrayna'nın NATO ya üye olmasını, NATO'nun dibine kadar gelmesini istemedi. Bunun üzerine saldırıya geçti. Tabi olayları bu noktaya getiren bu durumları bilerek oluşmasını sağlayan, tetikleyen ülkelerde yok değildir. Rusya'nın sınırlarını koruma ihtiyacı duyması bana ABD'nin Çevreleme Politikası'nı hatırlatıyor. NATO'nun Rusya'nın sınırlarına kadar ilerlemesi bu politika doğrultusunda yapılmış olabileceğini düşündürmüyor değil.
Bu savaş nasıl bir çözüme kavuşturulur şimdi bilinmez. Diğer ülkelerin tepkileri ne olur? Sesleri ne kadar çıkar? Bunları artık ilerleyen süreçte göreceğiz. Ama umarım savaş en az zararla bir an önce masa başında çözüme kavuşturulur. Aksi halde acı dolu sahnelere tekrar tanıklık edeceğiz. Tarih kitaplarında yeterince savaş dolusu sayfalar mevcut, daha fazla savaş istemiyoruz. Bütün ülkelerin barış yanlısı bir tavır sergilemesini, bir ülkenin bütünlüğünü tehdit edecek hareketlerden kaçınılması istiyoruz.
SAVAŞA HAYIR!