Yılmaz’ın açıklamasına göre Türkiye’de konut üreticileri maliyetlerin neredeyse yarısını arsa bedeline harcamak zorunda kalıyor. Avrupa’da bu oran çok daha düşük. Bu fark, doğrudan konut fiyatlarına yansıyor. Modelin temelinde kamuya ait arsaların üreticiye vadeli ve koşullu olarak devredilmesi yatıyor.
Kamusal iş birliği ile üretim zinciri hızlanabilir
Kamu arazileri özel sektöre devredilirken stokçuluk engellenmesi için şirketlere zaman kısıtı getirilecek. Arsayı alan firma 3 yıl içinde projeye başlamazsa haklarını kaybedecek. Bu zorunluluk hem üretimi hızlandıracak hem de atıl arazilerin değerlendirilmesini sağlayacak.
Finansal teşvikler ikinci konut piyasasını da canlandıracak
Modelin ikinci aşamasında ikinci konut alımlarına yönelik kredi kısıtlamalarının kaldırılması talep ediliyor. Bu adım sayesinde yatırımcıların sektöre dönmesi sağlanabilir. Kiralık konut piyasasında yaşanan daralma da böylece tersine çevrilebilir.
Uygulama başlarsa fiyatlar yüzde 40’a kadar düşebilir
KONUTDER Başkanı’na göre arsa ve finansman modeli doğru şekilde uygulanırsa fiyatlar ciddi oranda düşebilir. Yeni konut arzının artması piyasada denge oluşturacak ve ev sahibi olmak isteyenler için yeni fırsatlar doğacak. Gözler şimdi kamu yönetiminin bu öneriye vereceği yanıta çevrilmiş durumda.