Haber- Fırat Tatlı
Türkiye'yi derinden sarsan Kahramanmaraş merkezli iki depremden sonra yaralar sarılmaya çalışılıyor. Deprem nedeni ile toplamda 10 il yıkıma uğrarken afet sonrasında bölgeden yoğun bir göç de başladı. Göçün en yoğun olarak yaşandığı il ise Mersin oldu. Kentte yoğun bir şekilde yaşanan göç nedeni ile yetkililer, hükümet kanadından destek talep ederken, şehirde artan nüfus nedeni ile bir eylem planı yapılması ve Mersin'inde afet bölgesi kapsamına alınmasını talep ediyor.
CHP MERSİN İL ÖRGÜTÜ GÖÇ GÜNDEMİ İLE BİR ARAYA GELDİ
Yaşanan göç, kent içerisinde iyiden iyiye fark edilmeye başlanırken CHP Mersin İl Örgütü bir toplantı gerçekleştirerek konuyu gündemine aldı. CHP Mersin İl Başkanlığı ev sahipliğinde pazar günü yapılan toplantıya Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, CHP Mersin Milletvekilleri Alpay Antmen ve Ali Mahir Başarır, İl Başkanı Koral Ömür, CHP Parti Meclis üyeleri, ilçe belediye başkanları, il kadın kolları, gençlik kolları ve ilçe başkanları ve büyükşehir meclis üyeleri de katıldı.
SONUÇ BİLDİRGESİ
Pazar günü yapılan il örgütü toplantısı sonrasında il başkanlığı imzası ile sonuç bildirgesi pazartesi günü yayınlandı. İlk olarak deprem nedeni hayatını kaybeden insanlara başsağlığı dilenen bildirgede, "Büyük afetin sarstığı illerde yaşayan vatandaşlarımızın akrabalık ilişkilerinin yoğun olduğu Mersin'de yaklaşık 350 bin - 400 bin depremzedeye ilk günden itibaren kapılarımız açılmış, imkanlarımız seferber edilmiştir. Afet sonrası Mersin'e gelen plansız zorunlu göç dalgasının etkisiyle; altyapı, barınma ve ulaşım başta olmak üzere pek çok alanda kentin olanaklarının üzerine çıkılmasından dolayı, göç dalgası bir 'sosyal afet' haline dönüşmüştür" denildi.
15 MADDELİK DEĞERLENDİRME
Yapılan bildiride, Mersin'de depremzede vatandaşların göçüyle ortaya çıkan ihtiyaçların sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde karşılanması için 15 maddelik bir değerlendirme yapıldığı belirtilerek şu ifadeler yer aldı;
"*Deprem bölgesinde yapılan yardımlar; Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında, Genel Merkez koordinasyonunda 11 Büyükşehir Belediyesi, milletvekillerimiz, tüm yerel yönetimlerimiz, tüm örgütler ve partililerimiz olağanüstü gayret ve çaba göstererek, devlet yetkililerinin yapamadıklarını ortaya koymuşlardır. Afetin yaşandığı ilk andan itibaren sağladıkları katkı ve organizasyondaki çabalarla afetin yükünü azaltmışlardır.
*Afetin yaşandığı ilk 48 saatte hükümet krizde başarısız olmuş, büyük kargaşa, kaos ve organizasyonsuzluk yaşanmış ve Türkiye kamuoyunda bu gerçek kabul görmüştür. Yardım ve destekler konusunda hükümete güven kalmadığı, bu yaşanan afet döneminde dahi hükümetin ayrımcılık politikalarına ara vermediği vurgulanmıştır.
*Afet bölgesindeki organizasyonsuzluk; gönderilen iş makineleri, personel, gıda, giyim, barınma türü destekler deprem bölgesindeki yollarda olağanüstü bir trafik yaratmış ve araç ve desteklerin doğru yere ulaştırılamadığı, özellikle gıda vb. yardımların büyük bir yığılmaya neden olduğu tespit edilmiştir. Bugün için en önemli sorunun ise barınma ve buna bağlı olarak sağlık ve hijyen sorunlarının olduğu tespit edilmiştir.
*Afetin ardından büyük göç dalgasını karşılayan Mersin il genelinde de Büyükşehir ve İlçe belediyelerimiz, İl ve İlçe Yönetimlerimiz, Kadın ve Gençlik Kollarımız ve partililerimiz ile birlikte Mersin İl Örgütümüz, bugüne kadarki süreci iyi yönetmiştir.
*Mersin'in deprem bölgesine olan konumu, öne çıkan imkanları ve akrabalık ilişkilerinin yoğun olması sebebiyle gelen insan göçünün yaklaşık yarısını oluşturan vatandaşımızın kentimizde kalıcı olacağı değerlendirilmektedir.
*Ancak afet sonrası Mersin'e gelen göç dalgasına hazırlıksız olan kentimiz; altyapı, barınma gibi olanakların da yetersiz kalmasıyla bir 'sosyal afet' bölgesine dönüşmüştür. Bu gerçek ışığında Mersin'in 'Özel Bir Destek/Özel Bir Statü' kapsamına alınması artık bir zorunluluk halini almıştır.
*Deprem sonrasında Mersin'deki kira fiyatlarındaki fahiş fiyat artışları değerlendirilmiş, bu konuda ev sahiplerinin "vicdanlı" davranmaları hususunda hatırlatma yapılması, yetkililere bu konuda yaptırım içerecek şekilde mevzuatta düzenleme yapması; ayrıca, ilimizdeki depremzedelere kapılarını açan otel, özel tesis vb. barınma yerlerinin personel, elektrik, su faturası gibi giderlerinin, oralarda konaklamak zorunda kalan depremzedelerin temel ihtiyaçlarının, merkezi hükümet tarafından karşılanması gerektiği vurgulanmıştır.
*Mersin, bu yeni göç olgusuna göre daha dirençli hale getirmek için planladığımız çalışmalarla 2 yönden daha dirençli hale getirilmelidir. Bunlardan ilki depreme hazırlık açısından fiziki direnci (altyapı, su, imar, ulaşım, yol, konut) arttırmaya yönelik çalışmalar olmalı, ikincisi ise sosyoekonomik anlamda göçle gelen ve mevcut nüfusun ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik sosyal direncin arttırmasıdır. Bu durum bir zorunluluktur.
*Mersin'de kalıcı olacağını düşündüğümüz depremzede nüfusuna yönelik yeni istihdam alanlarının oluşturulması için planlamalar yapılması gerekmektedir.
*Belediyeler bünyesinde afet yönetimi konusundaki kurumsal yapılanmayı yeni koşullara göre güçlendirme çalışmalar yapılması, statüsüne göre Afet Yönetimi ve Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığı veya müdürlüğü kurulması görüş birliğine varılmıştır.
*Belediyeler bünyesinde gönüllülük çalışmalarının daha organize hale getirilmesine, Belediyelerin eğitim, kurs, sosyal hizmet mekanlarının yeni duruma göre kapasitelerinin artırılmasına, Belediyelerin psikososyal yardım mekanizmalarının daha organize hale getirilmesine, Mersin'e gelenlerin sosyal uyumları konusunda çalışmalar yapılmasına karar verilmiştir.
*Belediyeler koordinatörlüğünde Afet Yönetimi Stratejik Eylem Planı çalışmalarının zaman yitirilmeden başlatılmalıdır. Bu stratejik eylem planı çalışması, belediyeler, kamu kurumları, odalar, üniversiteler, sivil toplum örgütleri ve kentin diğer paydaşlarının katılımıyla geniş katılımlı ve kapsayıcı bir iş birliği ile yürütülmelidir.
*Deprem bölgelerinden gelen misafirlerin kendi yaşam alanlarına geri dönüşü konusunda bir stratejinin geliştirilmesinin daha doğru olacağı kanaatine varılmıştır.
*Sığınmacılar konusuna, depremzede olarak insani bir bakış açısıyla bakılması gerektiği ancak, siyaseten ve plansız olarak Mersin'e yerleştirilecek yeni bir sığınmacı göçünü kentimizin kaldıramayacağı tespit edilmiş, sığınmacıların diğer illere de eşit ve hakkaniyetli bir şekilde dağıtılmasının yapılması gerektiği dile getirilmiştir.
*Mersin'de afet ve afetten etkilenen tüm yurttaşların karşı karşıya kaldıkları sorunlarla ilgili bilimsel ve teknik çalışmalar yapılması gerektiğine vurgu yapılmıştır" şeklinde belirtildi.





