Mersin'de yaklaşık 5 ay önce kayyum atanması sonrası tutuklanan Akdeniz Belediyesi Başkanı Hoşyar Sarıyıldız ile meclis üyeleri için destek eylemleri sürüyor. Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Mersin Şubesi, İnsan Hakları Derneği (IHD) ve Adalet İçin Hukukçular Derneği Mersin Şubesi üyeleri adliye önünde yaptıkları ortak basın açıklaması ile bir kez daha adalet çağrısı yaptı. Burada grup adına açıklama yapan ÖHD Mersin Eş Başkanı Melek Şaraldı, 30 Mart 2024 yerel seçimlerinde yönetime gelen Akdeniz Belediyesi eş başkanları ve meclis üyelerinin daha seçim çalışmaları sırasında "seçilseler de kayyum atanacak" yönündeki tehditlerle karşı karşıya kaldığını belirterek, "Seçimlerin ardından bu tehditler hayata geçirilerek 10 Ocak 2025 tarihinde Eş Başkanlar Hoşyar Sarıyıldız ve Nuriye Aslan, Eş Başkan Yardımcısı Özgür Çağlar, Meclis üyeleri Hikmet Bakırhan ve Neslihan Oruç gözaltına alınarak 13 Ocak 2025’te haksız isnatlar ve üstünkörü gerekçelerle tutukladılar. Öyle ki siyasi yargı hızını alamayıp toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefetten dahi tutuklama kararı verdi. Tutuklama akabinde iktidar gerçek niyetini ortaya koydu ve 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 45. ve 46. maddesi 'Belediye başkanının görevden uzaklaştırılması halinde, belediye meclisi, meclis üyeleri arasından birini başkan vekili olarak seçer' hükmüne rağmen Akdeniz Kaymakamı Belediyeye kayyum olarak atandı. Akdeniz Belediyesi seçilmişleri bir suçun sanığı değil seçilmiş olmalarının bedelini ödeyen siyasal kimliklerdir. Sadece seçilme hakkına değil seçme hakkına da yapılmış bir saldırıdır. Akdeniz halklarının iradesi hukuki gerekçeden yoksun, somut delile dayanmayan, tamamıyla politik saiklerle alınmış kararlarla askıya alındı. Müvekkillerimiz olan seçilmişlere yöneltilen isnatlar ekseriyetle katıldıkları basın açıklamaları ve sosyal medya paylaşımları olmasına rağmen haklarındaki absürt suç isnatları gerekçe gösterilerek dosyada tutukluluk gibi özgürlüğü kısıtlayıcı ağır bir tedbir olmasına rağmen dosyaya kısıtlık kararı getirildi. Gizlilik kararı nedeniyle hem müvekkillerimizin savunma hakkı hem de biz avukatların dosyaya erişim hakkı fiilen ortadan kaldırıldı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında gizlilik kararı ile tutuklama kararının aynı anda varlığı, savunma hakkını askıya almak anlamına geldiği yerleşik bir kabul olmasına rağmen bu açık ihlal yaklaşık 5 aydır devam ediyor" dedi.
"Seçilmişler Hakkında Henüz İddianame Bile Hazırlanmadı"
Ocak ayından bu yana dosyaya getirilen gizlilik kararı nedeniyle, soruşturma kapsamında ne tür işlemlerin yapıldığını göremediklerini vurgulayan Şaraldı, "Bu belirsizlik ortamında müvekkillerimizin aylarca ağır tecrit koşullarında tutuklu kalması, yalnızca hukuk devleti ilkelerine değil, insan haklarına da aykırıdır. Dosyadaki gizlilik kararı ile birlikte dosya savcısından da süreçle ilgili hiç bir bilgi alamadık. Görüşme girişimlerimiz sanki dosya savcısı hakkında da gizlilik kararı alınmış gibi sonuçsuz kaldı. Seçilmişler hakkında henüz iddianame bile hazırlanmamışken Kayseri, Kırşehir, Ereğli ve Burdur gibi şehirlerdeki T tipi ve yüksek güvenlikli hapishanelere sürgün edildiler. Hoşyar Sarıyıldız, Özgür Çağlar ve Hikmet Bakırhan Yüksek Güvenlikli Hapishanelerde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının infaz koşullarından daha ağır koşullarda tutuluyor. Bu uygulama hem insan haklarına hem de işkence yasağının mutlak niteliğine açıkça aykırı. Siyasetin sürekli bir şekilde yargı yoluyla dizayn edildiği mevcut süreçte kayyım bahanesi ile tutuklanan seçilmişlere uygulanan ihlaller her geçen gün daha büyük bir ayıp, daha kara bir leke olarak tarihe yazılıyor. Bizler İmzacı kurumlar olarak Akdeniz Belediyesi seçilmişleri hakkında başlatılan soruşturmaların bir an önce sonuçlandırılarak iddianamelerinin hazırlanması gerektiğini vurguluyor, tamamen siyasi saiklerle verilen ve cezalandırma amacı taşıyan dosya gizliliğini ve tutuklama uygulamalarını sonlandırmaya, hukuku uygulamaya çağırıyoruz" şeklinde konuştu.