Geçmişten günümüze kadın ve erkeğin müstehcenliğine yönelik tartışmalar güncelliğini koruyarak devam etmektedir. Genellikle namus, şeref gibi ahlaki değerler, kadın üzerinden değerlendirilmektedir. Toplumda öne çıkan anlayış, müstehcenlik şeref, haya gibi değerlerin kadında bulunması gerektiğidir. Erkeğe ise kadını bu hususta denetlemek ve yargılamak kalmaktadır fakat ben bu fikre asla katılmıyorum. Bu anlayışın sonucunda kadın namus ve şerefini korumakla yükümlü olurken, erkek 'erkektir yapar' anlayışıyla erkek iffetsiz bir varlık haline dönüşebilmektedir. Bu düşünce kültürden ve gelenekten beslenmektedir. Oysa ki güven ve sırlarını saklamak manasıyla "namus", kendini zapt etmek, kötü bir şeyi yapmaktan çekinmek ve utanma duygusu anlamlarıyla da iffet, "cinsel sapıklığı" önlemenin yöntemini ifade etmektedir.

Ahlaki açıdan kişiyi rahatsız edecek ve toplumda söylenmemesi gereken konular adına müstehcen denmektedir. Kökeni Arapçaya dayanan müstehcen kelimesi Türkçede yerleşik olarak değerlendirilmektedir. Anlamını tam olarak bilmeyen pek çok kişi ise müstehcen sözcüğünün ne anlama geldiği konusunda farklı yorumlar yapmaktadır. Aynı zamanda edebe aykırı olan ve açık saçık dile getirilen özel konular adına da yine müstehcen kelimesi değerlendirilmektedir. Ortam içerisinde mutlaka müstehcen konulardan uzak durmamız gerekiyor. Aynı zamanda herhangi bir ortamda açık saçık ya da edebe aykırı bir özel konu ele alındığı zaman, bunun ortam içerisinde dile getirilmeyeceğine dair müstehcen kelimesinin kullanabilirsiniz.

Haddi aşan her şeye ayıp denir. Buradaki manası çirkin olan işleri açık kelimelerle anlatmak, müstehcen konuşmak demektir. Toplumumuzda utanmanın yeri çok mühimdir. İnsanlardan utanmayan Allah'tan da utanmaz. Açıktan günah işleyen kimse, hem insanlardan, hem de Allah'tan çekinmediğini gösterir.

Hayasız kimsenin küfre düşmesi kolay olur. Hayasız olan mürüvvetsiz olur. İnsanları, böyle kimselerin zararından sakındırmak için bu kişilerden uzak durmak gerekir. Müstehcenlik kişinin sağlıklı bir yaşam sürmesini, kötülüklerden kaçınmasını sağlamaktadır. Kişiye düşen görev nefsine hakim olması, insan olmasının bir gerekliliği olan şehveti helal dairesinde ve helal olan şeyler için kullanması; yani kişinin şehvetinin tutsağı olmamasıdır. Rab Korkusu Bilginin Temelidir. Oysa Ahmaklar Bilgiyi Ve Terbiyeyi Küçümser.