Gerçek anlamda seviyorsak, kimin daha karlı çıkacağını düşünmeden veririz. Sevginin büyümesi ve gelişmesi için, zirvede yoğunlaşması için karşılıklı enerji akımı gerekir. Birbirinden farklı sevgi çeşitlerinden söz edilse de, özde birdirler ve zirvede bütünleşirler. Bütün insanlık tarafından en çok özlenen, en çok konuşulan, üzerine öyküler, şiirler, romanlar yazılan sevgi eğer gerçek ise, karşısına çıkan herkesi kendine esir alır. Onu olumlu olmaya yönlendirir, iyiye dönüşümünü, tekamülünü hızlandırır. Sevgi sözcüğünün özünde gizli bir enerji vardır. Hepimizin bunu idrak edip, yaşamımızın en derinliklerine yerleştirmek için gerekli çabayı göstermemiz olağanüstü bir güzelliktir. Sevgi sanatsal bir oluşumdur. Su gibidir, susuzluğu giderir. Sevdikçe ve verdikçe nasibi ve mutluluğu artar. Mutluluğu artınca da kendini yenileyerek, yeni değerler kazanarak daha çok vermeyi diler," değerlendirmesi bu gerçeği yansıtır adeta. Unutmayalım ki, gerçek sevgide son yoktur, sonsuzluk vardır. Gerçek sevgide vazgeçiş yoktur. Sevmek aynı zamanda bir şey beklememektir. Beklentilerin son bulduğu bir duraktır. Sevmek gücenmemektir ve gücenmemeyi öğrenmektir. Sevgi hissedilir ancak önce düşüncede başlar. Akıl yoluyla ilk adımı atılan her eylem, her düşünce duygular tarafından desteklendiğinde bir başka anlam kazanır. Sevgiyi göstermek fevkalade önemlidir, verebilmek de çok büyük erdemdir. Dünya malını bir yerlerde kullanmak, dünyevi bir maddiyat içinde yaşamak insan için bir görevdir.Toplumda en çok sevilenler vermesini bilenlerdir, bilgiyi ve sevgiyi paylaşanlardır. Fakat acıdır ki, bu insanların sayısı yeterli değildir. Eğitimli, akıllı ve yaratıcı kişilerin verecekleri, cahil olanlara göre çok daha fazla ve çok daha yararlıdır. Bu nedenle, başkalarına destek, güven, dostluk ve sevgi verebilmek için, elimizdeki maddi ve manevi değerleri daha çok paylaşabilmek için kendimizi daha çok eğitmeli, daha bilgili, yetenekli ve sevgi dolu kişiler olmalıyız. Bütün bu güzelliklere ve ideal düşüncelere rağmen, dünya malını vermek kolay bir iş değildir. Maddileşen dünyada bu olgu ve duygu maalesef azalmakta hatta tükenmektedir. Ama hiç unutmamalıyız ki, verdiğimiz derecede yüceliriz, dünya nimetlerine bağlandığımız sürece de maddi dünyanın esiri oluruz. Gönlü sevgi dolu olan ve her varlığı ayırt etmeksizin seven insan her gün biraz daha olgunlaşır, aydınlanır, bilge olma yolunda emin adımlarla ilerler. Her yıl bir yaş alır ama asla ihtiyarlamaz. Gönlü, aklı, bilinci her daim tazedir. Sevgiyle Kalın. Esenlikte Yaşayın. Mustafa Mızrak / Gazeteci / Yazar