Aydın olmak önce düşünebilmek koşulunu getirir. Düşündüğünü ciddiye almak bir sonraki aşamasıdır. Sonrasında, düşüncesinde tutarlı olmasıdır. Bugün böyle yarın şöyle, kısaca yalpalamaması gereklidir. Ama yanıldığı durumlarda da bunu açık yüreklilikle söyleyebilmelidir. Yani kendine ve topluma karşı dürüst olmalıdır. Aydın insan koşullanmış düşünceden arınmış kişidir, yeniliklere açıktır. Bir sorunun nedenini araştırır, bilgi toplar, bağ kurar, sevgi dolu bir düşünceye sahiptir, öğrendiklerini çevresindekilerle paylaşır. Bilgisini sadece kendisine saklayan bir hekimin, bilgisini üstünlük kurmak için kullanan bir politikacının, çıkar sağlamak için çağdışı öğretileri devam ettirenlerin, kendini doğrudan ilgilendirmeyen konularda fikir ve bilgi edinmeye çaba göstermeyenlerin ve insan soyunun geleceğini ve çeşitliliğini tehlikeye düşürecek her türlü eyleme destek verenlerin, kazanılmış kültürel aydınlığı karanlığa çevirenlerin aydın olarak nitelenmesi düşünülemez. Batı kültürünün etkileri ve bizim bunu sindirip sentezleme konusunda gösterdiğimiz beceriksizliklerimizden birisi, aydın ile okumuş arasındaki farkı doğru kavrayamamamız sonucunu doğurmuştur. Bilimselliği, yaşamının bir parçası haline getirememiş toplumlarda, bu yanlışa düşülmesi son derece olağandır. Aydın ve okumuş arasındaki farka dikkat ederek çevremize baktığımızda; bugüne dek bu iki kavramı ne denli karıştırmış olduğumuzu göreceğiz. Bir ormanda göze çarpan bazı ağaçlar vardır, bir stepte göze çarpan güzel bitkiler vardır, bir çölde farklı bir geven vardır. Her biri kendi ortamında diğerlerinden farklı ve güzel bir görünüme sahiptir. İşte aydın da farklı kategorilerde yer almış değerli insanların tanımı için kullanılır, kullanılmalıdır. Aydın, bilmiyorsa araştırır, öğrenir; biliyormuş gibi yapmaz. Aydın, çevresine karalama ihtiyacı ile bakmaz. Bugün birçok ülkede aydın, uluslararası adlandırılması ile "entelektüel" terimi hala tartışmalıdır. Hatta bir ülkedeki bir aydın, diğer bir ülkedeki insanların önemli bir kısmı için bozguncudur." Evet, ben de konuyla ilgili araştırmalar yaptım ve sizlerle paylaşmak istiyorum AYDINLIĞI. Aydın insan içinde bulunduğu toplumun meşalesi, rehberi yol göstereni olmalı. Kimseye minneti olmamalı ve dahi kimseden korkmamalı. Herkese eşit ve adil olmalı. Ve en önemlisi kendini bilmeli. Aydın insan araştıran, düşüncelerini özgürce dile getiren, sorgulayan, düşünce derinliği olan, bilimin yol göstericiliğini savunan, eleştiriler Geçmişten çok geleceğe ışık tutan, kişilere aydın denir. Aydın kişi kültürel ve bilimsel birikimi olan; aydınlanan aynı zamanda aydınlatan kişidir. Yönetilemez duruma düşmüş toplumların düğümlenmiş sorunlarını analiz edip toplumlara çıkış yolları gösteren; kişidir aydın insan. Sevgiyle Kalın. Esenlikte Yaşayın. Mustafa Mızrak / Gazeteci / Yazar