Yeni bir seçime daha gidiyoruz. Anayasa değişikliği referandumu ile bu mana da değişen Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, partili Cumhurbaşkanı, güçlendirilmiş parlamenter sistem, kuvvetler ayrılığı prensibinin hak ile yeksan olduğunun halk nazarında dillendirildiği ama parlamentonun pratikte düşünsel ve yetkisel anlamda güçsüz kaldığı yönüyle yine çokça tartışıldığı 28. dönem de günahı ile sevabıyla görev yapacak 600 milletvekilini büyük bir katılımla sandıklara giderek seçeceğiz. İttifaklar, ittifak dışı kalanlar, dont sistemi, DSP'nin Cumhur ittifakına dahil olduğu, Türkeş ailesinin bir ferdinin CHP Adana 1.sıradan milletvekili adayı yapıldığı, oyları yükselişe geçen TIP genel başkanı Erkan Baş'ın BBP genel başkanı tarafından Türk olmadığını dillendirdiği, seçime kendi logosu ve kendi listeleri ile girenlerin yanı sıra, milletvekili sıralamasının önemi, liderlerin performansı, seccadeyi oraya kim koydu!? söylemi, daha da önemlisi İç Anadolu da mütedeyyin kesim tarafından bunun nasıl değerlendirileceği.?! Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş başkanların sahada olmalarının seçimi ne kadar etkileyeceği, 11 Büyükşehir'in çalışma performansı, bizleri yönetenlerin verdikleri seçim vaatleri, Kurban Bayramı'nda 15 bin lira maaş ile birlikte bayram ikramiyesi, Karadeniz de doğal gazın hanelere aktarımı, Mersin'de 27 Nisan da Akkuyu'da bulunan nükleer santralin bir ünitesinin hayata geçmesi, Mersin Anamur yolundaki 3 tünel ve biten viyadüklerin açılması. Ya etin kilosunun

300 TL, soğanın 30 TL, domatesin 25 TL, sütün 30 TL, yumurtanın kolisinin 60 TL olması. Parti içi demokrasinin yeterince uygulanmadığı, halkın isteminin göz ardı edildiği bir milletvekili genel seçimlerine daha gidiyoruz. Açık seçik belirtmek gerekirse bu bir sandık demokrasisi. Tercihli sistemin, önseçimin tercih edilmediği, hoş önseçim yapılsa bile sıralamanın güçlü olanlar! tarafından değiştirildiği, biat kültürünün yeknesaklığı ile bütünleşik liderin iki dudağının arasında kalacak şekilde parlamentoda görev yapmak. Elbette Mersin listelerinde aday tanıtımları başta olmak üzere pek çok çalışma iftar programları ile kamuoyu ile paylaşılıyor. Seçim tahmin totolar yapılıyor, bizde düşüncelerimizi kısaca belirtelim. Listelere baktığımızda hemen belirtelim bugün akşama kadar milletvekili listelerinin değişebileceği son gün. Zira 19 Nisan da aday listeleri kesinleşecek.

CHP 5.sıra için sayın Cengiz Gökçel'in adı geçiyor bakalım göreceğiz sonra yine salı günü köşemde bir analiz yaparız. Ancak Mersin bu anlamda AK Parti ve CHP açısından kozmopolit olmasından bahisle hep dengeli bir milletvekili dağılımı ile parlamentoya gidildiğini gördük. Bakalım bu kez neler olacak?

ESOB başkanı sayın Talat Dinçer'in 70'e yakın odanın üyeleri ve aileleri ile ilintili esnaf tabanından karşılık görmesi halen aktif milletvekili olan sayın Cengiz Gökçel'in 5.sıra için adının geçmesi sayın Seçer'in 2.bölgede ve Tarsus'ta kent merkezinde gösterdiği olumlu çabalar ve kent bütününde göstereceği performans önemli. CHP 1.sira adayı Ali Mahir Başarır ayrı bir yazı konusu olur ama yaptığı çıkışlar kamuoyunda karşılık buluyor, diyebilirim. Bize göre İyi partinin listesi hem temayül yapılması hem de sıralama açısından Mersin'i kucaklayan bir liste Sayın Kocamaz'ın 1.sırada olması,20 yıl belediye başkanlığı yaptığı Tarsus'ta sözünün geçmesi,3. sırada olan sayın Ali Er'in 25 yıllık milletvekili tecrübesi,6 aydan fazla 2.bölgede sahada çalışması iyi partinin milletvekili sayısını arttıracak diye düşünüyorum. Gelelim Akparti'ye. Elbette iktidar gücü var, ama sayın Nebati'nin Urfa'lı hemşehri desteğinin yanısıra gözlerindeki ışıltıyı ve hayat pahalılığını bu kadar kısa sürede marjinal bir kent olan Mersinimize nasıl anlatacak, neler söyleyerek seçmeni ikna edecek merak ediyorum.

Ya halen bitmeyen havaalanı? Metro ile ilgili finans desteği anlamında imzalanmayan olur desteği.! gözlemim şu ki ikinci bölgenin bir evladı Tarsus ilçemizin bir evladı seçilecek yerde yok Akparti/Mersin listesinde. Sayın bakan kenti bu anlamda 30 günde nasıl kucaklar, kanaat önderleri ile diyaloğu kurup bunu sandıklara nasıl yansıtır, hep birlikte göreceğiz. Bütün bunlar bir tarafta liderlerin söylemi, milletvekili adaylarının performansları Mersin'de 13 milletvekili sıralamasını belli edecek.

MHP'nin güçlü olduğu kırsaldan alacağı oylar, Kocamaz faktörü ve konjonktürel anlamda seçimlere kadar olağanüstü bir şey olmazsa ancak iki milletvekilini zorlar diye düşünüyorum. Ben aylarca şunu yazdım, kentlerin makus talihini yöneticiler, siyasiler, milletin güçlü vekilleri belirler bakın Eskişehir'e Büyükerşen Hoca 90 yaşına merdiven dayadı, Büyükşehir belediye meclisinde azınlık ama kentte yine harikalar yaratmaya devam ediyor. Gaziantep keza hükümet desteği ve Fatma hanımın çalışması ile OSB'ler, gastronomi dahil önemli bir turizm ve ticaret destinasyonu. Vahap bey depremde ilk günden bu yana kendisinin ve ekibinin göstermiş olduğu başarı depremden Mersin'e gelen insanlarımızla yakından ilgilenmesi, onlara destek olunması ile ilintili çalışmaları, söylemleri, ekmek, çorba, tarımsal destek gibi dokunuşlar, Stk'lar ve bilim insanları ile sürekli diyalog halinde çabaları kıymetli ve görünen o ki bu da sandığa yansıyacak. Demem o ki seçimleri etkileyecek faktörler bunlar. Ama Mersin her ne olursa olsun hak ettiği yerde değil. Onun için Mersin'den milletvekili olarak meclise gidecek sayın Nebati'nin söylem ve eylemleri milletvekili sayısını etkilemesi anlamında çok önemli. İnandırıcılığı ve güven ne kadar yüksek olursa milletvekili sayısı artacak gibi görebiliriz ama şu da kesin ki. Bakan iken söyledikleri de kentte sandığa giden seçmen nazarında referans olacak. Keza 10 ay sonra yerel seçimler olacağından hareketle milletvekili sayısı merkezi hükumet nazarında etkileşim olacak.

Bu anlamda kulis gündemini, aday adaylarını seçim yazıları bağlamında değerlendirip ne oluyor ne bitiyor sizlere yazacağız ama CHP il başkanlığı yapan Adil Aktay! ve AK parti il başkanlığı yapan Cesim Ercik'in ! milletvekili yapılmaması anlamında da düşüncelerimizi yine kulis bilgileri Duyumlarımıza göre sizlerle paylaşacağız. Velhasıl; Seçim mi? Geçim mi? işimiz çok zor baksanıza muhalefet bile bütün vaatleri ile birlikte şunu söylüyor;6 ayda bir rahatlama olacak ama 2 yılda ancak enflasyonun yani hayat pahalılığının tek haneli olabileceği mümkün olacak yönünde, araba, ev, bireyin refah boyutu, 2 yıl ertelemeli gençlere evlendirme kredisine karşın merkez bankası para basmaya devam ediyor. Yani seçim ile geçimin iç içe olduğu bir süreç. Kronik enflasyon, seçilememe bunalımları, terör belası ihtilaller ve 1950'den bu yana yaşanan sandık demokrasisi. 6 kez gidip 7 kez gelenler kim ne verdiyse 5 TL fazlasını vereceğim diyenler. Popülizm, oportünizm.. Bilgi çağında adil olmayan gelir dağılımında çocuklarımızdan emanet aldığımız çevreyi katleden yeryüzünde işimiz zor dostlar.. Ama şu da kesinki seçimler geleceğimizin en önemli barometresi.. Yapılan ve söylenen ve inandırıcılık siyasette o kadar önemli ki..