İklimsel verilere göre tasarımı yönlendirmek tek başına yeterli olmamaktadır. İklimle dengeli tasarımın gerçekleşmesi ancak iklimsel veriler ile doğal etmenlerin birlikte ele alınarak çözümlerin geliştirilmesiyle mümkün olabilir. Kentler, içerisinde farklı özelliklerde tasarlanmış yaşamsal bölgelerin olduğu alanlardır. Geçmişte iklim özelliklerine daha duyarlı yaşamsal bölgelerin olduğu ve minimum mekanik çözümlerin kullanıldığı yerler olduklarını söyleyebiliriz. Ancak günümüze yaklaştıkça yaşam alanlarının birçok özelliğinde farklılaştığını ve mekanik çözümlerin maksimum seviyelere geldiğini görmekteyiz. İklim duyarlı kentsel planlama güncel bir araştırma konusudur ve bu konuda devam eden çalışmalar ve araştırmalar bulunmaktadır. Ancak özellikle farklı süreçler ile oluşmuş birbirinden farklı planlı veya plansız kentsel dokuların iklim değişikliğine duyarlılığı konusunda yeterli çalışma bulunmamaktadır. İklim değişikliği etkisi kent içerisinde bulunan farklı tasarlanmış dokuların birbirinden farklı etkilenmesine yol açmaktadır. Böylece kentler; konfor şartlarının sağlanamadığı, bu konfor şartlarının mekanik çözümler ile 'normal' koşullara getirilmeye çalışıldığı ve bu çaba içerisinde daha çok enerji harcayan, iklim duyarlı olmak isterken daha çok iklimi bozan bir döngü haline gelmiştir. Kentleşme ile iklim ilişkisinin sonuçları ve bu sonuçların farklı doku özelliklerine ait kentsel mekanlarda ne şekilde değişiklik gösterdiğinin belirlenmesi gerekmektedir. Ayrıca var olan kentsel dokuların iklim duyarlılığını arttırmak konusunda mekansal plan kararları geliştirilmelidir.