Bir kentin zenginleşmesi nasıl olur ?

Elbette 5 yılda bir asfalt, yol, kaldırım,yollara gösterişli taşlar döşemekle,bu bakış açısıyla,mütemadiyen yolları kapatmakla, öngörü eksikliği ile olmaz.! Zira yollarımız Milli servet..

Bir parantez açalım. Bakınız dostlar; Almanya 1946 yılında yaptığı otoyolu hala kullanmakta.Ve sevgili Metin Akpınar'ın dediği gibi Avrupa da yollar, kaldırımlar 30 yılda bir yenileniyor demekte. Parantezi kapatalım.

Zenginleşen bir kent olabilmek için o kentin Marka olmaya hazır ürünlerin etkileşimi ile başka şehirlerden insanların Mersin'e gelmesini sağlamakla;yani bu değerlerimiz sayesinde cazibe merkezi oluşturmakla

mümkün olur.

Mesela ispanya /Valensia,

İtalya /Sorento,

Fransa/Menton şehri gibi portakal, limon ve domates Festivali düzenlemek.

O'ki Mersin'de bu üç ürün de mevcut, ayrıca kentimizde bulunan pek çok ürün sayesinde yaşadığımız kentin zenginlikte hiç kimsenin elimize su dökemiyeceği festivallerle anılan konuşulan nadide

bir şehir olur.

Zenginleşmek için başka bir örmek mi?

Eskişehir ;

Balmumu heykel müzesi, bellek müzesi, belediye senfoni orkestrası.

Porsuk çayı,yapay plaj..

Gaziantep ;

Baharat,oyuncak,

Gastronomi,Mutfak Sabun,FISTIK müzesi..

İzmir/Urla..

Enginar Festivali..

K.K.T.C-Güzelyurt Portakal Festivali..

Alaçatı.. Ot Festivali.

Osmaniye/Kadirli

Sucuk Festivali..

Son İstanbul'a gittiğimde gözlemlerimden bir tanesi de sadece kültür-eğlence, Gastronomi turizmi vb.değil, sağlık turizminde de iddialı olduğunu gördüm İstanbul'un. Zira kaldığım otelde ve sokakta saç ektiren, burun vb. estetik yaptırmış,yaptıran pek çok insan gördüm..

Örnekler çoğaltılabilir.

Aslında zenginleşme sürecimizi görebilmek için şuna da bakmak ve sorgulamak gerekiyor.!

Mersin'de düzenlenen festivaller neden tur operatörlerinin ilgisini çekmiyor.?!

Biz;Alaçatı,Urla,Şanlı Urfa,Güzelyurt,Malatya Kapadokya, Gaziantep gibi turizm de söz sahibi olamıyor, neden bam telinden vuramıyoruz.!?.

Neden bu mana da Günübirlik turlarla dahi olsa (ki çok düşünülmesi gereken bir konu) Mersinimize yeterince turist gelmiyor.?

Acaba;kentimizde her türlü alt yapı varken ve bu sayede cazibe merkezi olacakken,keza ülkemizde yetişen limonun yüzde 70'ini üreten bir kent olmamıza karşın limon müzesi, Çilek,Muz müzesi gibi veya Karamancılar Konağı gibi 90 civarında pek çok eski Mersin evini tıpkı Safranbolu, Anadolu Kavağı vb gibi rasyonel çalışmalar yapmadığımız için yada yapılan festivallerin kifayet etmemesi oluyor,olmasın !?

Mesela yıllardır yazıyorum Türkiye de üretilen keçi boynuzu (HARNUP) üretiminde 1.sıradayız.

Ama Allah aşkına Mersin'de bu konu(lar) da bir anlatım,bir müze, bir obje ya da buna benzer bu ürünü öne çıkaran çalışmaların, öncelik verildiğini bir oluşumu hiç gördünüz mü?

Elbette bu ürünün de ticareti yapılıyor, türevleri pazarlanıyor, biliyorum ama biz bu ürünleri Gaziantep,Urla Kayseri gibi Gastronomi turizminin cazibe merkezi haline neden dönüştürme becerisi gösteremiyoruz.?

Bu işi sadece Havaalanı yok,devlet desteği yok diyerek geçiştiremeyiz.!

Bakın artık görülüyor ki işin içinde umarsızlik,

vizyon eksikliği var.

Bu kesin..

Bakın Erdemli'yi yazdım; çünkü limonun anavatanı

bir ilçemiz.

Ama gelin görün ki yol üzerinde bir limon shop,bir limonata dükkanı dahi yok,keza bir limonata ve türevleri fabrikası yok Erdemli'de..

Yani demem o ki biz hem bu ürünlerden marka değer,katma değer sağlamalıyız,hem Karamancılar Konağı gibi eski Mersin evlerine hakettiği kültürel,tarihsel desteği misyonu vermeliyiz, Uluslararası Tarsus Festivali, Karaduvar/ Balık ve Kesme Gül Festivali gibi festivallerin Vizyoner çalışmaların devamını desteklemeliyiz. Zenginleşmenin kısa anlatısı, özeti nedir derseniz?

Tıpkı;Kapadokya Urla, Şahinbey,Odunpazarı gibi,Günübirlik turlar düzenlenen bir cazibe merkezi olabilirsek işte o zaman zenginlesebiliriz..!

Doğrudur;

Butik oteller kentimizde artmaya başladı.

Ne güzel.

Olsun tabiki.

Ama ben yine de Günübirlik gezi turları ŞanlıUrfa,K.Maraş, Kapadokya,Alanya,

Gaziantep gibi olabilirsek o ki bu şehirlere yılda en az

2 milyon turist gelmekte..Bu anlamda zenginleşmemize çok önemli katkılar sağlayacağını düşünüyorum ve her daim otel yatak kapasitemiz yetersiz diyenlere inat özellikle kentimiz için güzel şehrimizin zenginleşmesi anlamında bizleri yönetenlerin Günübirlik gezi turizminin gelişmesi adına cazibe merkezi oluşturmaları şartıyla destekliyorum.

Dip not :

Evet bir kaç saat sonra yeni bir yıla giriyoruz,

Çok anlamlı..

Zira Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunun

yüzüncü yılı.

2023....

Elbette çok önemli yapısal,ekonomik, kurumsal insani,eğitsel sorunlarımız hala devam ediyor,tabiki ayrı bir yazı konusu ama yeni bir yıl hep umuttur bu anlamda yeni bir yıl hayaller manzumesidir..

Hep öyle olmuştur.

Bu dileklerle sevgili okurlarımız ;"2023" yılının anlamına binaen çok güzel bir yıl olmasını ve sağlık başta olmak üzere sizlere ve kıymetli ailelerinize başarı ve esenlikler diliyorum.

Mutlu yıllar...