Kentlerde özellikle tarihi kent merkezlerinde bulunan ve atıl durumda kalmış binaların gözden iyice uzaklaşması ve işlev değişikliği yapılmadan öylesine bırakılmış durumda olması birçok konuda olumsuzluk yaratmaktadır. Kentin kimliğini yansıtan ve aslında tanıtılmasında avantajlar sağlayacak alanların değerlendirmemesi tam aksi sonuçlar doğurmaktadır. Bu binaları tarihi kent merkezlerinde ara sokaklarda kalmış, hiçbir yönlendirme olmayan, sadece uyarı tabelalarıyla donatılmış 'girilmesi tehlikeli alanlar' olarak tanımlayabiliriz. Halbuki işlev değişikliği ile bu binalar kente kazandırılabilir. Özellikle kültürel aktivitelerin ve bu aktivitelere ayrılan alanların eksikliğinden bu kadar şikayetçi iken değerlendirilmemesi ve göz ardı edilmesi gerçekten ilginç. Son zamanlarda Mersin'de Akdeniz Belediyesi'nin tarihi bir Mersin evinin restore edilmesinden sonra işlev değişikliği ile müzeye dönüştürülmesi örnek alınması gereken bir projedir. 'İz Bırakanlar Müzesi' adı verilen bu müzede Mersin'de yaşamış ve emek vermiş olan yazarından sporcusuna, gazetecisinden belediye başkanına birçok kişi yer almaktadır. Bu müze sayesinde hem atıl durumda kalmış olan bir bina kente kazandırıldı hem de kentimizi tanıtan bir müze ilk defa varlık göstermiş oldu. Bunun gibi birçok örnek ile kentimizi daha da canlandırabilir değerine değer katabiliriz.