Sizlere mütemadiyen yaşam biçimimden dem vurur; yazın insanı olmak, benim hayat tarzım derim ya dostlar. Yazın insanı olmak; elbette bu manada sanatın, edebiyatın bir parçası resim, müzik, fotoğraf sanatı yani estetik olan her şey. Klasik Türk Sanat musikisi, tiyatro, tek kişilik gösteri, sinema, bale, opera, Klasik Batı Müziği, Türk Halk Müziği. Beethoven. Bach. Vivaldi. vb. vb. Yani güzel olan her şey. Bir kitap okudum; hayatım değişti demişti değil mi? çok satan bir kitabında yazar. Bu manada edebiyat, yazmak, okumak, dinleti benim olmazsa olmazım. Zaten Geothe'nin dediği gibi; "şu kirlenmiş masum olmayan Dünya'nın kahrını güzel sanatlarda olmasa nasıl çekeriz" Ne demek istiyoruz; Biraz gerilere gidelim. 15 yaşında günlük hatırat, şiir defterim, vardı. 17-18 yaşlarında İlk şiirimi aşık olduğum kıza yazmıştım, sonra edebiyat dünyası beni epey sarmaladı, Uğur Mumcu, Çetin Altan, Yaşar Kemal, Duygu Asena, Atilla İlhan, Rıfat Ilgaz, Orhan Veli kitapları okumaya başladım. Akılda kalsın, gerekli olur mantığı ile küçük kağıt parçalarına aldığım notlar. Daha askere gitmeden gençlerin buluşma noktası (Mersin Oteli, Türkmen Oteli bir de Dağ Tenis başka mekan yoktu zira) dağ teniste sevgili ile geçirilen günler. Aşık olduğum kızla hayallere doğru pupa yelken giderken fakirlik, gelecek korkusu ve gerçeklerin dayanılmaz hafifliği. 1981 yılında Orduevinde düzenlediğimiz çay organizasyonları (o zamanlar gençler arasındaki müzik ve buluşma etkinliğine "çay" düzenlemek denirdi) yine bu konuda bir ilki gerçekleştiren kişilerden biri olan olgunun müsebbibi olan bendeniz. Olan bitene sanata hep duyarlı, duygusal olan ben; ileriki süreçte bunları yazılara döktüm, sonra onlar köşe yazısı oldu ve edebiyat dostlarımın editör yaklaşımı katkısı ile Öykü, Aforizma şekliyle kitaba dönüştü. O yıllarda; ekonomi, bilim, sanat adına yapılan bütün toplantılara, konferanslara katılmaya özen gösteren yine ben. Meslek odam Mersin Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası yıl 1990-1991 odanın kapısını çalıp ben sosyal ve kültürel etkinlikler komisyonunda görev almak istiyorum diyen yine ben. Orada üyelerimize yönelik yaptığımız pek çok sosyal ve kültürel aktivite. Sonra odamızda Ahmet Akın üstadımızın daveti üzerine yönetim kurulu üyeliği, iki dönem koordinatör üyelik ve basın ve protokol danışmanlığı, sonrasında MSMMM odası Meclis başkanlığı, şimdilerde basın ve halkla ilişkiler danışmanlığı. (Emin Levent Türkili başkanıma Vizyoner yaklaşımı için çok teşekkürler 30 yıldır yaptıklarını gözlemleyen ben kendisinin bu çalışma azmi ve kent sevdasını ayrı bir köşe yazısı olarak yazacağım.) Yıl 1994 ilk Akdeniz TV haber muhabiri ve haber bülteni okuyan, spikerlik görevim. Sonra Kanal 2000'de haber sonrası yorum sonrasında daha uzun zaman diliminde güncel programlar yapan, olguları irdeleyen ve nihayet 2002 yılından bu yana Kanal 33 TV'de program yapımcılığı. Sanat-edebiyat güzel sanatlar hayranlığı, ilgisi bende hiç bitmedi, bitmeyecek. Yine o tarihlerde yazın insanı olarak elbette Mersin Gazeteciler Cemiyeti üyesi olmak da ayrı bir gurur benim için. Sosyal etkinliklere katılım derken bu kentin sanat adına Amiral gemisi olan İçel Sanat Kulübü ile tanışma. Yıl 2009. Kulüp üyeliği, ertesi yıl yönetim kurulu üyesi, başkan yardımcısı ve 2011-2012 yılında İSK başkanlık görevi ile tanışan bendeniz. Ne büyük bir onur benim için. Tıpkı Meslek Odamın bana verdiği görevlerle yaşadığım gurur ve onur gibi. Sonrasında 33 yıldır sanat ve kültür adına kentimize hizmet eden pek çok ilklere imza atan arkeoloji günleri, felsefe ve mizah günleri, doğa gezileri, batı müziği konserleri, Türk halk müziği korosu kurulması konserler dizisi,1.Rehber Aydın şiir yarışması, Mersin basınının duayenleri serisi vb. geçmiş dönem hizmet eden kulübümüzün her daim ilerilere gitmesi için çaba sarf eden büyüklerimize ahde vefa toplantıları ve Mersinlilik bilinci adına yapılan kıymetli mekan toplantıları, çalışmalar. Resim sergileri, kitap imza günleri sanat eseri sahibi tanınmış yazar konuklar, söyleşiler. Ve kulüp dergisinin kentin tarihine "sanat" adına not düşmesi. İşte sevgili okurlar; geçen hafta sonu İSK 'da olağanüstü genel kurul yaparak bu nadide kulübün başkanlığına genel kurul üyelerinin takdiri ile yeniden seçildim, bize güvenen büyüklerimize ve katkı sunan, destek veren tüm dostlara tekrar tekrar teşekkür ediyorum. Son dönem başkanımız olan Mecit Baskin başkanımız ve heyeti olmak üzere şimdiye kadar görev yapmış tüm başkan ve yönetim kurulu üyelerine, kurullara onun nezdinde teşekkür ediyorum. Bundan sonra yine yeniden yeni projelerle yol arkadaşlarım ile birlikte Mersin için çalışmaya, sanat adına kentin amiral gemisi İSK' nün daha güzel şeyler yapmasına vesile olmaya çalışacağız. Gazetemiz Çukurova'da elbette bir kent aydını olarak yazılarıma devam edeceğim, İSK'nün yeni başkanı olarak edebiyat, sanat, yani güzel sanatlar adına yazılarım bu kez daha ağırlıklı olacak. Örneğin önümüzdeki süreçte eski Mersin'i büyüklerim le kulüp mekanlarında hatırat boyutunda işlerken, gazeteci şapkamla acaba Mersinlilik bilincinin gelişmesi adına Atatürk parkı içindeki meydanda Büyükşehir Belediye kent orkestrasının 15 günde bir konser vermesinin aidiyet duygusunun gelişmesine nasıl katkılar sunacağını, etkinliklerimiz ile birlikte daha çok soracağım. Örneğin çürümeye yüz tutan Çankaya ilkokulunun Basın ve Fotoğraf Müzesi ya da Limon Müzesi olmasının önemini ya da İngiliz Yağ Fabrikasının Sanayi müzesi olabilirliğini daha çok gündeme getireceğim. Bu anlamda; İçel Sanat Kulübü üyelerine tekrar teşekkür ediyorum, hiç merak etmesinler Kulübümüzü daha iyi noktalara getireceğiz, O'nu sonsuza dek yaşatacağız. Bendeniz ve yol arkadaşlarım elbette sizlerle kulüp dostları ve kamu kurum ve kuruluşları gazeteci arkadaşlarımla bunu başaracağız. Biz çok ama çok mutluyuz zira Mersin için daha çok şey yapacağız; bunun için bizler mesut ve bahtiyarız.